Thursday, September 20, 2018

Lara Sayılgan Röportajı

Bu röportaj ilk olarak 29 Mart 2014'te Boğaziçi Üniversitesi Moda Topluluğu'nun websitesi olan bounmoda.com adresinde yayınlanmıştır.

Geçtiğimiz günlerde Gül Gölge Saygı’nın Love My Body markası için hazırladığı My Touch koleksiyonun çekimi için Ağva’daydık. Fırsatı bulmuşken saç stilisti Nuri Şekerci, makyöz Gülüm Erzincan, fotoğrafçı Lara Sayılgan ve Editör-Stilist Mert Aslan ile sohbet ettik. İkinci röportajımız Lara Sayılgan ileydi.


Fotoğrafta çıkan sonucun yüzde kaçı makineye, yüzde kaçı fotoğrafçıya bağlıdır?

Makineyle hiç bir alakası yok. İş tamamen fotoğrafçıda bitiyor bence. Her şey gözle alakalı. Dünyanın en gelişmiş makinelerini teknisyenler kullanıyor, teknisyenlerin hepsi fotoğrafçı olurdu o zaman.

Peki ya editing?

Mesela bir kampanya fotoğrafından bahsediyorsak onun dergideki son hali ve son dizaynı çok önemli. Fotoğraf çok kötü de olabilir, onu var olduğu halinden çok daha güzel de gösterebilirsiniz. Editing önemli bir aşamadır.

Yönetmenlik deneyiminiz var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çok zevkli ve ben yaptığım işi çok seviyorum. Mesela buraya gelirken de yollar çok güzeldi, ışık çok güzeldi; dedim burada bir yol klibi çekilebilir. Akan görüntüyü yakalamak da çok zevkli. Çok farklı şeyler tabi, birinde görüntüyü donduruyorsun, diğerinde devam ettiriyorsun.

Opera geçmişiniz var, bu yolda ilerlemiş olsaydınız daha mutlu olur muydunuz? Pişmanlığınız var mı?

Yok hayır, hiç pişman değilim. Pişman olacak olsaydım zaten bırakmazdım. Anladım ki ön planda olmak bana göre bir şey değil. Arka planda, işin mutfağında olmayı daha çok seviyorum. Mesela günlük yaşamımda da ön planda olmayı sevmiyorum. Koyduğum fotoğrafları bir amaca hizmet ettiği için, işimden dolayı koyuyorum. Mesela Instagram’da selfie olayları hiç bana göre değil. Görsel herşeye çok ilgili olduğum için instagram’a yapışık olarak yaşıyorum fakat aynı zamanda da bana çöplük gibi geliyor. Bazen o kadar saçma şeyler görüyoruz ki… Aynı zamanda çok güzellikleri de var. Mesela yeni bir şeyi herkesten önce görebiliyoruz, birçok şeyi öğrenebiliyoruz.

Fotoğrafta çıplaklığın hangi seviyede olması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Hiçbir seviyede olması gerektiğini düşünmüyorum. Bu konuda tamamen açık fikirliyim. Bazen tamamen çıplak olan biri fotoğrafta göze çok estetik ve kapalı gelebilir. Bazense çok kapalı giyinmiş biri göze çok açık gelebilir. Tamamen fotoğrafla alakalı bir durum. Bence çıplaklıkta hiçbir sınır olmamalı. Olay tamamen bakış açınızla alakalı ve hepsi birbiriyle bağlantılı. Sanattan uzaklaşmamak lazım, ve estetik kaygılarla yapılması lazım. Benim için; yaptığınız işin bir amacı varsa, o güzeldir.

1 comment:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...